Babür Şah, Timur’un üçüncü nesil torunlarından Ömer Şeyh Mirzâ’nın oğludur. Türk-Hint İmparatorluğu’nun kurucusudur. Agra’da 47 yaşında iken, yani, 1530 yılında hayatını kaybetmiştir. 2 eseri vardır.

Babür Şah Kimdir?

Babür Şah, Namangan’ın Ahsi ilçesinde 1483 yılında doğdu. Timur’un üçüncü nesil torunlarından Ömer Şeyh Mirzâ’nın oğludur. Asıl adı Gâzî Zâhirüddin Muhammed Babür‘dür. Türk-Hint İmparatorluğu’nun kurucusudur. Babasının yerine, 1494 yılında, on bir yaşında iken tahta çıktı, bir yandan amcası ve dayısı ile taht kavgalarını sürdürürken diğer yandan da Özbek hükümdarı Şeybanî Han ile mücadele etmek durumunda kaldı. Ayrıca Şah İsmail ile istemese de ittifak etmek zorunda kaldı. Bu mücadeleden yenik ayrılınca Kabil’e yönünü çevirerek orada Türk-Hint İmparatorluğu’nu kurdu.

Babür, 17. yüzyılın çok önemli devlet adamlarından birisidir. Cesareti kadar, merhametli kişiliğinin ve üstün zekasının kendisine kazandırdığı uzak görüşlü siyaseti ile Orta Asya’dan Afganistan ve Hindistan’a yönelerek bu bölgelerde kendi devlet idaresini kurmayı başarmıştır. Agra’da 47 yaşında iken, yani, 1530 yılında hayatını kaybetmiştir. Kabil’de torunu Şah Cihan tarafından yaptırılan türbede yatmaktadır.

Babür Şah, devlet adamı, siyasetçi, hattat, yazar ve şairdir. Bu kadar sıfatı kişiliğinde barındırıyor olması onu benzersiz bir şahsiyet haline getirmiştir. Azimli ve sabırlı iradesiyle siyasi mücadelelerde yılgınlık göstermemiş, dedesi Timur’dan yüz yıl sonra Hindistan’da yeniden bir imparatorluk kurmayı başarmıştır.

Eserleri

1. Divan: Ali Şir Nevâî’den sonra Çağatay edebiyatının en önemli şairi olarak kabul edilen Babür Şah’ın Divanı, Denison Ross, A. Samoyloviç ve Fuat Köprülü tarafından eski harflerle yayınlanmıştır. Eserdeki şiirler onun hayatı ve dünyayı algılayan samimi duygu ve düşünceleridir. Bütün nazım şekillerini denemiş, ancak klasik düzene bağlı kalmaksızın eserini meydana getirmiştir.

2. Vekâyî-nâme (Bâbür-nâme): Bâbür-nâme olarak da bilinen bu eser, daha çok gezi ve anı türünde yazılmış bir eserdir. Tarihî olaylara yönelik hazine değerinde bir eser olmakla birlikte edebî değer bakımından da Çağatay edebiyatının en güzel nesir (düzyazı) örneğidir. Yazarın, yaşadığı olayları çarpıtmadan, samimi bir dille yazmış olması esere değer katmıştır. Babür Şah, eserinde 1494-1529 yılları arasında yaşadığı mücadele dolu süreci, gözlemlerini, anılarını, başarılarını/başarısızlıklarını hatta itiraflarını hiç çekinmeden anlatmıştır. Eserde yıllara göre bir tasnif görülmekte, yer yer tarihçi, tezkireci yaklaşımıyla Hüseyin Baykara dönemi olayları, şairleri, alimleri vs. ele alınmış, hatta Baykara’nın zevk ve eğlence düşkünlüğü eleştirilmiştir.

Eser, Farsça, Almanca, İngilizce ve Fransızcaya çevrilmiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz