Fuat Köprülü’nün “Türk edebiyatının tamamının terazinin bir kefesine, Dede Korkut Hikâyelerinin ise diğer kefesine koyulması durumunda Dede Korkut Hikâyelerinin ağır basacağı” şeklinde ifade ettiği Dede Korkut Hikayeleri, Türk dilinin, Türk edebiyatının kültür ve felsefesinin en önemli tarihî metinleridir.

Dede Korkut Hikayeleri

Dede Korkut Hikayeleri, Türk kültürü ve Türk dünyası adına oldukça önemli bir eserdir. Eser, daha çok Dede Korkut Kitabı veya Dede Korkut olarak bilinmektedir. Muharrem Ergin, Dede Korkut adının kaynaklarda hangi şekillerde geçtiğini Dede Korkut Kitabı I adlı eserinde ifade etmiştir. Eserin asıl adı “Oğuzların Diliyle Dede Korkut Hikâyeleri” anlamına gelen “Kitâb-ı Dedem Korkut âlâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân‘dır.

Dede Korkut Kitabının yazarı ve yazılış tarihi belli değildir. Eserde yer alan hikâyeler, dil özellikleri bakımından 15. yüzyıl Oğuz Türkçesi özelliklerini taşırlar. Daha çok saz eşliğinde anlatılan bu hikâyelerin 15. yüzyılın ikinci yarısında bilinmeyen biri tarafından halk arasından derlenerek yazıya geçirildiği ve esas metinden farklı olan mukaddimenin (ön söz) bu şahıs tarafından eklendiği düşünülmektedir.

Eserin Dede Korkut ismi ile anılmasının sebebi, Dede Korkut adlı ozanlar pîrinin, eserin bir bakıma yazarı durumunda olması ve eserde yer alan Oğuz destanlarının onun tarafından düzenlenmiş olarak gösterilmesidir. Eserde yer alan hikâyelerde Dede Korkut, toplumda önemli bir yeri olan, gaipten haber veren, verdiği öğütlerle çevresindekileri aydınlatan bilge bir kişidir. Bütün hikâyelerde -çoğunlukla hikâyenin sonunda- ortaya çıkıp dua eder, yol gösterir ve öğüt verir. Böylece her biri ayrı bir mücadeleyi anlatan hikâyeler, Bayındır Han, Kazan Han gibi ortak kahramanlarla ve özellikle Dede Korkut’un her hikâyede görev almasıyla birbirine bağlanmış olur. Hikâyedeki rolü bakımından Dede Korkut, Türk toplumunda önemli bir yere sahip olan din adamlarına benzer.

Dede Korkut Hikayeleri üzerinde yurt içi ve yurt dışında pek çok çalışma yapılmıştır. H. O. Fleischer, H. F. Von Diez, W. Barthold, Kilisli Rıfat Bilge, M. Fuat Köprülü, Abdülkadir İnan, Pertev Naili Boratav, Hüseyin Namık Orkun, Fahrettin Kırzıoğlu, Muharrem Ergin, Mehmet Kaplan, Semih Tezcan gibi pek çok araştırmacı, bu eser üzerinde çeşitli çalışmalar yapmışlardır. Dede Korkut Kitabını Türkiye’de ilk kez yayımlayan ise, yukarıda saydığımız isimlerden Kilisli Rıfat Bilge’dir. Kilisli Rıfat, bu eşsiz eseri, 1916 yılında Diez’in yaptığı Berlin kopyasından faydalanarak yayımlamıştır.

Konusu ve İçeriği

Dede Korkut Hikayelerinin daha önce 12 hikâyeden oluştuğu üzerinde duruluyordu; ancak, yapılan çalışmalar sonucunda bulunan üçüncü nüshada 14 hikâyenin yer aldığı gözlemlenmiştir.

Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Doğu Anadolu coğrafyasında yaşayan Oğuzların mücadeleleri, yaşama biçimleri, inançları ve kahramanlıkları anlatılmış; vatan sevgisi, aile düzeni, konukseverlik gibi erdemler övülmüştür. Eserde yer alan hikâyelerin her birinde kahramanlardan birinin yiğitlikleri ve mücadeleleri yer alır.

Destan ve halk hikâyeleri arasında yer alan Dede Korkut Hikayeleri, genel olarak mensur ise de hikâyelerin içinde manzum parçalar da yer almaktadır. Seslenmelere ve konuşmalara ait olan bu manzumeler, destanî Türk şiirinin en güzel ve en orijinal örnekleridir.

Nüshaları ve Hikâyelerin Adları

Eserin, Dresden (12 hikâye), Vatikan (6 hikâye) ve yakın zamanda bulunan Türkmen Sahra Nüshası (14 hikâye) ile birlikte toplam üç nüshası bulunmaktadır.

Eserde yer alan hikâyelerin adları şunlardır:

  1. Dirse Han Oğlu Boğaç Han Destanı
  2. Salur Kazan’ın Evinin Yağmalandığı Destanı
  3. Kam Püre’nin Oğlu Bamsı Beyrek Destanı
  4. Kazan Bey Oğlu Uruz Bey’in Esir Olduğu Destanı
  5. Duha Koca Oğlu Deli Dumrul Destanı
  6. Kanglı Koca Oğlu Kanturalı Destanı
  7. Kazılık Koca Oğlu Yigenek Destanı
  8. Basat’ın Tepegöz’ü Öldürdüğü Destanı
  9. Begil Oğlu Emren’in Destanı
  10. Uşun Koca Oğlu Segrek Destanı
  11. Salur Kazan Esir Olup Uruz’un Çıkardığı Destanı
  12. İç Oğuz’a Dış Oğuz’un Âsi Olup Beyreğin Öldüğü Destanı
  13. Aras Irmağı ile Kars Kalesi’nin Nasıl ve Kimlerle Alındığı Destanı
  14. Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürdüğü Destanı

Dede Korkut Hikayeleri Eser Özellikleri

  • Eserin tam adı “Oğuzların Diliyle Dede Korkut Hikâyeleri” anlamına gelen “Kitâb-ı Dedem Korkut âlâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân‘dır.
  • Eserde yer alan hikâyeler, destan ve halk hikâyeleri arasındadır.
  • Hikâyelerde manzum ve mensur parçalar iç içedir.
  • Eserin Dresden, Vatikan ve Türkmen Sahra nüshası olmak üzere üç nüshası bulunmaktadır.
  • Eser, bir mukaddime (ön söz) ve 14 hikâyeden oluşmaktadır.
  • Türk kültürü ve dünyası adına önem taşıyan değerli bir eserdir.
  • Eserin yazılış tarihi ve yazarı belli değildir.
  • Eserde Oğuzların mücadeleleri, yaşama biçimleri, inançları ve kahramanlıkları anlatılmış; vatan sevgisi, aile düzeni, konukseverlik gibi erdemler övülmüştür.
  • 15. yüzyılın ikinci yarısında bilinmeyen biri tarafından halk arasından derlenerek yazıya geçirilmiştir.
  • Dil özellikleri bakımından 15. yüzyıl Oğuz Türkçesi özelliği taşır.

Kaynakça:

  • Ergin, Muharrem (2015), Dede Korkut Kitabı, İstanbul: Boğaziçi Yay.
  • Üstüner, Ahat (2015), Türkçenin Tarihi Gelişmesi, İstanbul: Bilge Kültür Sanat Yay.
  • Köktekin, Kazım (2011), Eski Anadolu Türkçesi, Erzurum: Fenomen Yay.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz