Edebiyat veya bir diğer adıyla yazın, günlük hayatın anlaşma vasıtası olan dil ile gerçekleşen en eski, en köklü ve en zengin sanat faaliyetlerinden biridir. Tanımı konusunda net bir uzlaşma sağlanamamış olan bu faaliyet için pek çok tanım yapılmıştır. Yapılan bu tanımlar, tanımı yapanın sanat anlayışına ve zevkine göre değişiklik göstermekte olup, her bir tanım da kendi içerisinde doğruya yakın bir nitelik taşımaktadır.

Edebiyat Nedir? Edebiyatın Tanımı

Matematik gibi mantığa ve fizik gibi deneye dayalı bilim dallarıyla ilgili yapılan tanımlamalar önemlidir ve kesinlik taşır. Ancak, düşünce ve sanat dallarında yapılan tanımlamalar kesin olmayacağı gibi önemli de sayılmazlar. Fakat burada yapılacak tanımın görevi öğretmekten çok düşündürmeyi amaçlamaktır. Örneğin, şiir mefhumunun ne olduğuna dair birçok tanımlama yapılmıştır. Yapılan bu tanımların hemen hepsi de doğruya yakındır. Ama hepsi doğruya yakınsa hiçbiri tam manasıyla doğru değil demektir. Tüm bunlar şiiri tanımlayanın sanat anlayışına ve zevkine göre değişebilir. İşte edebiyatın tanımı da böyledir ve ortak bir düşünceye varılmış bir tanımı yoktur.

En genel ifadeyle, kısa bir tanım yapmak gerekirse;

Edebiyat (yazın); duygu, düşünce, olay ve hayallerin söz ve yazıyla etkili bir şekilde anlatımını amaç edinen bir sanat türüdür.” denilebilir.

Ek bir bilgi olması mahiyetinde şunu da ifade edebiliriz ki, günümüzde “edebiyat yapmak” şeklinde deyimleşmiş bir söz öbeği bulunmakta olup, genellikle bir konu üzerinde gereksiz yere boş ve süslü laflar kullanan kişiler için bu ifade kullanılmaktadır.

Kökeni

Edebiyat, Arapça bir kelime olan ve “incelik“, “terbiye“, “iyi ahlak” anlamlarına gelen edeb (أدب) kökünden türetilmiş çoğul bir kelimedir.

Geçmişte nazım ve nesiri belirtmek için şiir ve inşa ya da ilm-i edeb ifadeleri kullanılırdı. Ancak bu ifadeler, Tanzimat ile birlikte değişikliğe uğrayarak, yerini edebiyat kelimesine bırakmıştır. Türkçede edebiyat kelimesini günümüzdeki anlamıyla ilk kez kullanan, Tanzimat döneminin ilk ve en önemli sanatçılarından Şinasi‘dir. 1860’lı yıllardan sonra yaygınlık kazanan edebiyat sözcüğünün, Fransızcadan çeviri yoluyla Osmanlı’ya kazandırılan terimlerle (rûhiyat, lisâniyat vb.) aynı yapıda olduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla bu sözcüğün, Fransızca littérature ya da belles lettres kelimelerinin bir karşılığı olarak Türkçeye uyarlandığı ifade edilebilir.

Kaynakça

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz