Encümen-i Şuarâ, hemen hemen aynı kültür ve anlayışa sahip sanatçıların oluşturduğu bir dost meclisidir. 19. yüzyılın ikinci yarısında klasik edebiyat anlayışını devam ettirmek isteyen şairler tarafından oluşturulan bir topluluktur. Bazı edebiyat araştırmacıları tarafından Türk edebiyatının ilk edebî topluluğu olarak kabul edilir.

Encümen-i Şuarâ

Encümen-i Şuarâ topluluğu, Leskofçalı Galip önderliğinde klasik edebiyat anlayışını sürdürmek isteyen şairlerce kurulmuştur. Bu topluluğun üyeleri her salı Hersekli Arif Hikmet Bey’in Lâleli’de Çukurçeşme’deki evinde toplanırlardı. Aynı şiir zevkini paylaştıkları gibi bir kısmı aynı dairede memur olarak çalışan kimselerdi. Topluluğa katılan şairlerin esas amacı yukarıda da söz ettiğimiz üzere klasik edebiyatı devam ettirmekti. Bu amaç dahilinde genç şairlere yardımcı olmak ve onları yönlendirmek için de çaba sarf ediyorlardı.

Toplantılarda şiirler okunur ve şiir üzerine birtakım sohbetler yapılırdı. Bu şiirleri ise gür sesinden ötürü grubun en genç üyesi olan Namık Kemal okurdu. Usta şairler, takdir ve tenkitlerini ortaya koyarak genç şairleri yönlendirirlerdi.

Encümen-i Şuarâ Sanatçıları

Bazı encümen-i şuarâ sanatçıları aşağıdaki gibidir:

  • Leskofçalı Galip
  • Hersekli Ârif Hikmet
  • Namık Kemal
  • Ziya Paşa
  • Osman Şems
  • Mehmed Lebib
  • İbrahim Halet Bey
  • Musa Kazım Paşa
  • Salih Nâilî
  • Recaizâde Mehmet Celal
  • Memduh Faik Bey
  • İrfan Paşa
  • Mustafa İzzet
  • Deli Hikmet
  • Mustafa Refik Bey
  • Üsküdarlı Hakkı Bey
  • Sâlih Fâik Bey
  • Mustafa İzzet Efendi

Toplulukta Yer Alan Sanatçıların Ortak Özellikleri

  • Yeni tema arayışı
  • Ortak şiir yazmaları
  • Şiirlere başlık koymaları
  • Nazireciliği önemli görmeleri
  • Sebk-i Hindî anlayışının takipçisi olmaları
  • Halk söyleyişlerine önem vermeleri
  • Bazı şairlerde Türkçe söyleyiş arzusu

Topluluğun Dağılışı

Salih Nâilî’nin yazmış olduğu bir hiciv üzerine topluluktan çıkarılması, Ziya Paşa’nın mutasarrıflık için Kıbrıs’a gitmesi, Üsküdarlı Hakkı Bey’in cinnet geçirmesi, Leskofçalı Galip’in Trabzon’da görevlendirilmesi, Namık Kemal’in Şinasi ile tanışarak yeni edebiyat anlayışına yönelmesi gibi sebeplerden ötürü bu topluluk kısa bir süre sonra dağılmıştır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz