Kaşgarlı Mahmut hakkındaki bilgilerimiz son derece sınırlıdır. Kendisiyle ilgili edindiğimiz bilgilerin bir kısmını Divânu Lügâti’t-Türk‘ten öğreniyoruz. Ancak Kaşgarlı, eserinde hayatıyla ilgili kısaca söz ettiğinden, onun hayatı detaylı bir şekilde aydınlatılamamaktadır. Adına yüzyıllar sonra ünlü Türk aydını Kâtip Çelebi‘nin Keşfüzzünun adlı eserinde rastlamış olsak da yine bu eserde de Kaşgarlı Mahmut’un hayatıyla ilgili verilen bilgiler sınırlıdır.
Kaşgarlı Mahmut kimdir?
Karahanlılar döneminde yaşamış olan büyük dil bilgini, Türklük biliminin (Türkoloji) kurucusu Kaşgarlı Mahmut, Türk dilinin ilk sözlüğü, ilk Türk ansiklopedisi, ilk folklor kitabı olan “Divânu Lügâti’t-Türk“ün ve Türk dilinin ilk dil bilgisi kitabı olan, “Kitâbu Cevâhirü’n-Nahv fi Lugati’t-Türk“ün yazarıdır. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, Kitâbu Cevâhirü’n-Nahv fi Lugati’t-Türk, günümüzde hâlâ bulunamamış kayıp bir eserdir.
Divânu Lügâti’t-Türk‘te hayatıyla ilgili verdiği bilgilerden hareketle, asıl adının Mahmut bin Hüseyin bin Muhammet olduğunu öğreniyoruz. Bu bilgilerden hareketle babasının adının Hüseyin, dedesinin adının ise Muhammet olduğu bilgilerine ulaşıyoruz. Soyu, Karahanlılar’ın ilk Müslüman Türk hükümdarı Satuk Buğra Han‘a kadar uzanmaktadır. Dedesi Taraz ve İsbicap hakimi Muhammed Buğra Han bin Yusuf, babası ise Barsgan emiri Hüseyin bin Muhammed Çağrı Tigin’dir. Bu bilgiler dahilinde, Kaşgarlı Mahmut’un soylu bir aileden geldiği sonucuna varıyoruz.
Divânu Lügâti’t-Türk‘e ekleyeceği söz varlığına dair benimsediği yolu açıklarken vermiş olduğu bilgilerden kendisinin Türkçeyi çok iyi derecede bilen, Türkçenin söz varlığı hakkında geniş bir bilgi birikimine sahip biri olduğu anlaşılmaktadır.
Kaşgarlı Mahmut’un Hayatı
Kaşgarlı Mahmut’un ne zaman doğduğu kesin olarak bilinmemekte, ancak son dönemlerde öne sürülen bazı bilgilerden hareketle doğum tarihinin 1008 olduğu anlaşılmaktadır. Kaşgarlı babasından söz ederken onun Barsganlı olduğunu ifade eder. Barsgan, günümüzde Kırgızistan sınırları içerisinde yer alan Isık Göl civarındadır. Dolayısıyla kendisinin de Barsganlı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Yazar, eserinde kendisinden Kaşgarlı olarak bahsetmemiş olsa da, Kaşgar’ı sıklıkla övmesi ve dönemin önemli bir kültür merkezi olan Kaşgar’da yetişmesi sebebiyle Kaşgarlı olarak anılmıştır.
Kaşgarlı Mahmut, bir söylentiye göre, Kaşgar’a 45 kilometre uzaklıkta bulunan, Opal köyünde dünyaya gelmiş, burada Hamidiye ve Saciye medreselerinde eğitim görmüştür.
Yazarın hayatında ailesinin 1057’de yaşamış olduğu kanlı bir olayın büyük ve unutulmaz bir tesiri vardır. Bu olay şöyledir: “Kaşgarlı’nın Karahanlı hükümdarı olan dedesi Muhammed Buğra Han, on beş ay gibi kısa bir süre hükümdarlık yaptıktan sonra, tahtını büyük oğlu Hüseyin’e (Kaşgarlı Mahmut’un babası) bırakmak istemiştir. Fakat hükümdarın ikinci eşi Hüseyin’in tahta geçmesini istemez; onun yerine kendi oğlu İbrahim’i tahta oturtmak ister. Hükümdarın ikinci eşi, Kaşgarlı’nın babası Hüseyin Çağrı Tigin’in tahtı devralma töreni sırasında ailenin büyük bir kısmını zehirleterek öldürtmüş, oğlu İbrahim’i tahta oturtmuştur.” Yaşanan bu acı verici olay karşısında Kaşgarlı Mahmut, yaşadığı ülkeyi terk eder; acısını yüreğine gömerek yollara düşer. Ömrünün geri kalanını Türk illerini gezerek, dil malzemeleri toplayarak geçirir. Bunun yanı sıra Irak ve İran’a da giderek Rumca, Arapça ve Farsça öğrenmiş; medreselerde hocalık görevinde bulunmuştur.
Kaşgarlı, ülkesinden ayrıldığında 49 yaşında idi. Çok kültürlü bir Türk bilgini olmasının yanında, aynı zamanda iyi bir savaşçıydı. Pek çok Türk ilini dolaşmış, çok geniş bir coğrafyaya yayılmış olan Türk topluluklarının tarihlerini, dillerini, siyasi yaşamlarını, efsanelerini ve destanlarını öğrenmiş; bu bilgileri tertipleyerek Divânu Lügâti’t-Türk‘te toplamıştır.
Bilindiği üzere Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig‘i Türkçe yazarak Karahanlı Hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunmuştur; ancak Kaşgarlı Mahmut, Divânu Lügâti’t-Türk’ü Arapça yazarak Abbasi halifesi Muhammed el-Muktedi Biemrillah’a 1077’de sunmuştur. Eseri Arapça yazmasıyla bir Türk hükümdara değil, bir Abbasi halifesine sunmayı amaçladığı anlaşılıyor.
Kaşgarlı Mahmut, eseri halifeye sunduktan bir zaman sonra 89 yaşında iken Bağdat’tan ayrılarak memleketi Barsgan’a dönmüştür. Söylenenlere göre burada Opal köyüne yerleşip kendi adıyla anılan Mahmudiye medresesinde sekiz yıl boyunca müderrislik yapmış ve 97 yaşındayken hayata gözlerini yummuştur.
Kaşgarlı’nın doğum tarihi gibi, ölüm tarihi de belirsizlik taşımaktadır. Ancak üzerinde en çok fikir birliğine varılan ölüm tarihi 1105‘tir.
Kaşgarlı Mahmut’un Eserleri
Kaşgarlı Mahmut’un iki önemli eseri bulunmaktadır. Biri hepimizin bildiği Türk dilinin ilk sözlüğü, ilk antolojisi, ilk Türk ansiklopedisi, ilk folklor kitabı olan Divânu Lügâti’t-Türk, diğeri ise günümüzde hâlâ izine rastlanamamış kayıp eser Kitâbu Cevâhirü’n-Nahv fi Lugati’t-Türk (Türk Dili Söz Dizimi Cevher Kitabı) isimli Türkçe dil bilgisi kitabıdır.