13. yüzyılın sonu, 14. yüzyılın başlarında yaşadığı düşünülen Yunus Emre, Eski Anadolu Türkçesinin kurucusu ve Türk tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir. Hayatı hakkında yeterli derecede bilgi sahibi olmadığımız şairin şiirlerinde kullandığı dil oldukça anlaşılır ve sadedir. 82 yaşındayken hayatını kaybeden şairin 2 eseri vardır.

Yunus Emre Kimdir? Yunus Emre’nin Hayatı

13. yüzyılın sonu, 14. yüzyılın başlarında yaşadığına inanılan Yunus Emre, Eski Anadolu Türkçesinin kurucusu ve Türk tasavvuf edebiyatının en büyük şairidir. Yunus Emre’nin şiirlerinde kullandığı dil oldukça anlaşılır ve sadedir. Aradan geçen epeyce uzun bir zamana rağmen hâlâ çok sevilip okunmasında, dilinin sade ve anlaşılır olmasının büyük önemi vardır.Çok önemli bir şair olmasına karşın hayatı hakkında ne yazık ki yeterli derecede sayılabilecek bilgiye sahip değiliz. Dönemin olumsuz şartlarından ötürü, onun hayatıyla ilgili bilgileri elde edebileceğimiz kaynaklar günümüze kadar ulaşamamıştır. Hayatıyla ilgili pek çok menkıbevî rivayetin olduğu Yunus Emre hakkında yalnızca Âşık Çelebi‘nin Meşairü’ş-Şuara adlı tezkiresinde bilgi vardır. Yunus’un Horasanlı olduğu, Sivrihisar (Eskişehir)’a bağlı Sarıköy’de doğduğu ve yine burada hayatını kaybettiği rivayet edilmektedir.

Yunus’un eserlerinden hareketle hayatıyla ilgili bazı ipuçlarına ulaşmak mümkündür. Bazı araştırmacılar, onun ümmî (okuma yazması olmayan) olduğunu ifade etmelerine rağmen, eserlerinden hareketle onun medrese öğrenimi gördüğü, Anadolu’yu ve Anadolu dışındaki bazı yerleri gezdiği ve Taptuk Emre’den ders aldığı bilgilerine ulaşmaktayız.

Yunus Emre’nin doğum ve ölüm tarihleri hakkında çeşitli görüşler vardır. Bazı kaynaklar, onu Yıldırım Bayezid devri (1389-1403) şairleri arasında gösterirken, bazıları da Orhan Bey ile I. Murad dönemlerinde yaşamış bir şair olduğuna işaret etmektedir. Fakat son zamanlarda Adnan Erzi tarafından Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde yer alan bir mecmuada bulunan ve “Vefat-ı Yunus Emre, sene 720, müddet-i ömr 82” kaydını taşıyan bir belgeden şairin 1240-41 yılında doğduğu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca onun şiirlerinde de bu tarihlerin doğru olduğunu gösteren beyitlere rastlamak mümkündür:

“Mevlânâ Hüdâvendigâr bize nazar kılalı
Anun görklü nazarı gönlümüz aynasıdur

Mevlânâ sohbetinde sâz ile sohbet oldı
Ârif ma’niye taldı kim biledür ferişte.”

Şair, 1320-21’de 82 yaşındayken hayatını kaybetmiştir.

Eserleri

1. Divan: Yunus Emre’nin şöhretinin günümüze kadar ulaşmasını sağlayan eseridir. Lirik ve etkileyici bir üslupla ilahi tarzında yazılmış yaklaşık 400 şiirden oluşmaktadır. Yunus Emre Divanı’nda ilahilerin yanında münacat, n’at, şathiye, mi’raciyye gibi türlerde yazılmış şiirler de mevcuttur. Bir bakıma Ahmet Yesevi‘nin takipçisi olan Yunus’un ilahi tarzında söylediği şiirleri Yesevi’nin hikmetlerine benzer. Eserde hece ve aruz vezni birlikte kullanılmıştır. Eser, eski ve yeni harflerle birkaç kez basılmıştır. En son, Kültür Bakanlığı, Divan’ın Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih Bölümü’ndeki 3889 numaralı yazmasını tıpkıbasım olarak 1991 yılında yayımlamıştır.

2. Risaletü’n-Nushiye: Eser, 707 (1307-8) yılında tamamlanmıştır. Aruzun “mefâilün mefâilün mefâilün fe’ûlün” kalıbıyla yazılmış didaktik bir mesnevidir. Aruz hatalarına sıklıkla rastlanılan eserde tasavvuf ilkeleri anlatılır. Öğretici bir özelliğe sahip olmasından ötürü Divan’da yer alan şiirler kadar etkili ve lirik değildir. Tamamı 630 beyit olan eserin bir kısmında (yaklaşık 13 beyit) aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbı kullanılmıştır. Mensur bir bölümden sonra asıl bölümlere geçilir. Bunlar ruh ve akıl, kibir ve kanaat, öfke ve gazap, sabır, cimrilik ve haset, gaybet ve bühtan bölümleridir.

Risaletü’n-Nushiye, ilk olarak, 1943 yılında İstanbul’da tenkitli metin hâlinde Abdülbaki Gölpınarlı tarafından yayımlanmıştır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz